11 Kasım 2010 Perşembe

Bir "Elif" Miktarı "Gül"ümse...




Hiçbir filiz kendi gölgesinden öte bir yerde ölümü tatmamıştır”



Ey gözlerime bahşedilmiş mucize,


Ey yüreğime hediye edilmiş Cennet kokusu,


Ey nefesime serpiştirilmiş bir yudum taze hayat,


Kan ter içinde susuz dudaklarıyla ve semâya dönen dualarıyla “ bir avuç deryâ’yı “ dileyen bir Haziran Cumartesi vaktinden düşüyorum sen kokan bu satırlarıVaveylâ eden bir öğle saatinde bulunduğun yerin deli rüzgarlarında düşlüyorum seniDeli esen rüzgara inat başını eğmeyen gözlerine baka baka seni sevdiğimi haykırıyorum dua dua Kulağımda yankılan Cennet şarkılarıyla yeniden huzuru doldururken seni çekiyorum içime Toprak kokan benliğimle deniz kokan türkülerin söylendiği yüreğine akıyorum Sen mavi bir deryâ, ben sana kavuşmayı arzulayan - ruhi haliyle- Leylâ Sana gelen yollarıma sunulmuş tüm engelleri teker teker aşarak sana koşuyorum Yüreğimde toprak kokusu, yüreğimde sana bir an evvel kavuşma çoşkusuHadi sevgiliKapılarını, perdelerini sonuna kadar arala Mevcudiyetinin ve geleceğinin tek idamesi / gayesi koca yürekli “ umut “ sayfalarına bir “ Elif “ miktarı “gül”ümse olmaya geliyorum Heybemde yetiştirirken her nefesine bir “ Elif “ miktarı huzuru kattığım birkaç sevda gülü ve nefesimde Cennet tahayyülü ile sana koşmaktayımYıllarca sana sakladığım yüreğimi benden emin olana “ sana “ katmaya geliyorum Yollarım sana, menzilim sanaKan ter içinde kalan Haziran ayının aksine ben “ senin gözlerinde “ yaşlanmayı diliyorumSenin mevcudiyetine idrakim tamamdır artık Gayri benliğim senin varlığında sonlansın sevgilim…Çünkü biz bir mucizenin gerçeğe en yakın halinde sevdik birbirimizi Biz ki; dallarında bir “ Elif “ miktarı huzur, köklerindeki taze umutları taşıyan gül-i râna’nın sevdaya sunulan bir avuç mutluluğuyuz


Tedavülü çoktan kalkmış bir ömrün peyderpey yeniden yaşatılması değil bizim sevdamız Bitkisel hayatta yaşayan bir bedene yeniden ömür biçmek degil yaşadıklarımız Ayrı gökyüzüne aynı gözle bakan bir sevdanın en yalın haliyiz Tümceleri sevda ile nakış edilmiş cümlenin içinde yüreği Cennet kokan bir özneyle ile bir yüklemiz Biz ki toprağın suya hasret kaldığı zaman diliminde gökten düşen - bir “ Elif “ miktarı “gül”ümse’yiz Şimdi sevme zamanı Şimdi kavuşma zamanıGökten inen nurun toprakla kavuşmasında temaşa edilen mucizenin kelimelere dökülen haliyiz biz Sen ve ben bir’izSen ve ben hep biziz Biz ki ;bir “ Elif “ miktarı huzuruz yetim ceylanlara hediye edilen Biz ki; taze gülüz nadasa bırakılmış topraklarda yeniden yeşeren Ve biz ki, birbirimizin kaderine yazılmış bir ömürlük sevdayız yıllarca kıyıda köşede delice beklenilen…


Nefesindeki hayatla soluklandığım saklı sevdam,


Sevda mucizesinin yeniden tezahür ettiği gözlerine yaşat beni Sonra da yeşil Cennetindeki gonca güllerinle sar beni…Hadi sevgili durma öyle Mavi bilyelerin cam soğukluğunda üşüyen yüreğimi sıcak şefkatinle kundakla Üzerinde ütüsüz gömleği bir de yamalı pantolonu ile sana koşan bu adamı ilkokul cağındaki örgülü saçlarıyla siyah- beyaz fotoğraflara bile renk katan yaşı küçük ama yüreği büyük o kahve gözlü kızın yüreğine alGözlerinde her gün tekrarlanan bayram sabahlarının güzelliğine kat beni Baktığın her gökyüzünde benim gülen yüzümü görebilecek kadar benimse beniBir an tıkanan hayatın içinde anlamını idrak edemediğimiz ama onsuz mevcudiyetimizi idame ettiremediğimiz nefesinle sev beni İçine çek beni Taaa ciğerlerine doldur beni Uzaklığımı unut, nefesime sokul Şah damarlarımdan bir an bile ayrılma sevgili Yoğunluktan bitap düşen yüreğimi nefesinle tazelendir Hadi el gibi sevgili durma yanımda Ne olursa olsun yaşat beni yaşadığın sevdanın en yalın zamanında Kapı zile basan kişinin aşikâr olmasına inat sen hep benden başka her şeyi unutacak kadar sev beni


Hadi sevgili Bu Cumartesi bana memleketinden güneşler topla heybeneBiraz da deli esen rüzgardan doldur eteklerineBana gelirken toz toprak koksun yüreğin… Ellerin ise huzur… Şimdi seni bekliyorum aynı gökyüzünün altında Sana kanatlanmak üzereyim Hicretim sana Yollarım sana… Menzilim sanadır


Unutmadan sevgili Gözlerimi kapattım Hani her zaman sana dediğim gibi” bir gün gözlerine bir şey olur da bir göz gerekirse karanlıklarına İşte bak yine gözlerimi sana verdim Kapattım ışıklarımı Annemin tülbentiyle perdeledim güneşi Sağım- solum karanlık mı sanıyorsun şimdi Tut ellerimi şimdi Gözlerin ışığım, adımların adımlarım olsun…Hadi gözlerimi kapattım ve kulağımda Cennet şarkılarıyla çoşarken kulağına fısıldıyorum sevgili…


“ Senden başka her şeyi unutacak kadar seviyorum seni "

………


Hep bir “ Elif “ miktarı “gül”ümse ne olur…


Çünkü; gülmek sana yakışıyor


Gülümse ne olur…


Gülümsediğin,


Bende yaşadığın,


Beni “ sende “ yaşattığın için


“ Eyvallah sevgili eyvallah…”








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder